GURURUM5
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ÇOCUK KORKULARI

Aşağa gitmek

ÇOCUK KORKULARI Empty ÇOCUK KORKULARI

Mesaj tarafından Admin Perş. Şub. 12, 2009 1:32 pm

Çocuk Korkuları















Birçok anne baba ve eğitimci, çocukların korkuları olduğunu bildikleri
halde, çocukların bu korkuları hakkında yeteri kadar bilgi sahibi
değildirler.


Korku çocukların görünen ve görünmeyen tehlikeler karşısında
gösterdikleri doğal bir tepkidir. Korku bir nesneye, kişiye ya da bir
olaya bağlıdır. Korkunun en önemli özelliği, korku veren uyaranın ani
ve beklenmeyen bir durumda ortaya çıkmasıdır. Korkunun oluşumu, kişinin
içinde bulunduğu çevrenin koşullarına, uyaranın şiddetine, geçmişteki
yaşantılarına, o andaki fizyolojik ve psikolojik durumuna bağlıdır.




NEDENLER





Çocuk için yeni olan ve bilinmeyen her şey korku verir. 2-3 yaş
çocukları yüksek seslerden, elektrik süpürgesinin çıkardığı sesten, gök
gürültüsünden korkarlar. 3-4 yaşlarında bu korkulara annenin desteğini
kaybetme, yalnızlık, yangın, kaza vb. olaylardan korkma eklenir. Bu yaş
çocuğu için somut olayların yanı sıra hayal edilen şeyler de korku
kaynağı olmaya başlar. Bunun nedeni çocuğun gelişmekte olan hayal
gücüdür. Bu nedenle zeki ve üstün yetenekli olan çocukların korkuları
daha çok ve çeşitlidir. 4 yaş civarında çocuğun korkularında yavaş
yavaş azalma görülür.



5-6 yaşlarındaki bir çocuk masalların etkisi ile imgeleme dayanan
nesnelerden korkar. Bu yaş çocuğunun çevre ile etkileşimi ve deneyimi
artmıştır. Böylece tehlikeli olayları, durumları ve toplumun değer
yargılarını öğrenmiştir. Hangi davranışlarının başkaları tarafından
kabul edilmeyeceğini ya da onaylanmayacağını tahmin edebilir. Bu
nedenle çocuk zaman zaman davranışlarının başkaları tarafından
beğenilmeyeceği korkusunu taşır. 6 yaşta korkularda tekrar artma
görülür.



Çocuk korkusunu ağlayarak, annesine sarılarak, bir yetişkinle
birlikte bulunmak isteyerek, eşyaların arkasına saklanarak ya da sözel
olarak açıkça belirtebilir. Çoğu kez iştahsızlık, uykusuzluk, gruba
katılmak istememe, inatçılık, içe kapanma vb. davranışların altında
yatan temel neden korkudur. Korku anında yüz sararır, nabız ve kalp
atışları hızlanır, mide kasılır, kusma olabilir. Bazı çocuklar ise
konuşurken kekelemeye başlarlar.



Çocuk korkuyu anne-babasını örnek alarak öğrenebilir. Annesinin
köpekten korktuğunu gören çocuk, annesi gibi köpekten korkmaya başlar.
Ayrıca çocuğa anlatılan korkulu masallar, eğitimde korkunun etkin bir
araç olarak kullanılması, çocuğun aşırı derecede korunması, çocuğun
geçirmiş olduğu kaza, deprem, sel, kavga, yaralanma, ölüm vb.
yaşantılar da çocukta korku başlatabilir ya da mevcut korkuların
uzamasına neden olur.




ÖNERİLER



Çocukta korkunun uzamasını ve olumsuz etkilerini önlemek için korkunun
nedenleri araştırılmalı ve bu nedenler ortadan kaldırılmalıdır.

Anne-babalar çocukların korkularını yok saymamalı, asla küçümsememeli ve alay etmemelidirler.

Korkuları olan çocuğa sabırlı davranmalı, korkularını yenmesi için zaman tanınmalıdır.

Aşırı koruyucu bir tutum ile çocuğu her şeyden korkar hale getirmemelidir.

Çocuğa "Aman düşersin!", "Sen tek başına karşıya geçemezsin" vb.
sözlerle çevrenin tehlikelerle dolu bir yer olduğu duygusu
aşılanmamalıdır.

Fiziksel temasın çocuğun korkusunu kontrol altına almasında yardımcı olacağı unutulmamalıdır.

Çocuğun arkadaş grubuna girmesine ve öz güven duygusunu geliştirmesine yardımcı olunmalıdır.

Çocuk korkuları konusunda, konuşmaya hazır olduğu zaman onunla açıkça konuşulmalıdır

Çocuk korktuğu şeye yavaş yavaş alıştırılmalıdır. Örneğin denizden
korkan bir çocuğun önce uzaktan denizi ve deniz kenarında oynayan
çocukları izlemesine imkân verilmelidir. Daha sonra çocuğun önce deniz
kenarında oynaması, sonra ayaklarını ıslatması ve yavaş yavaş denize
girmesi sağlanmalıdır.

Çocuklara korkulu masallar anlatılmamalı, korkulu filmler izletilmemelidir.

Korkuyu hafifletmek amacıyla "Erkek adam hiç korkar mı?", "Sen artık kocaman oldun" gibi sözlerden kaçınılmalıdır.

KORKU ASLA BİR DİSİPLİN ARACI OLARAK KULLANILMAMALIDIR!





Korku çocuğu uyarır ve tehlikelerden uzaklaşmasını sağlar. Böylece
çocuk birçok tehlikeden kendisini korur. Ancak korkunun çok olması ve
yoğun yaşanması çocuğu rahatsız eder. Anne-babanın alacağı eğitsel
önlemlerle çocukluk korkularının azalması beklenir. Ancak anne-baba ve
öğretmenin hatalı yaklaşım ve davranışları çocukluk korkularının
ergenlik hatta yetişkinlik dönemine kadar uzamasına neden olabilir.
Korku çocuğun yaşamını engelleyecek düzeyde ise davranış bozukluğu
olarak değerlendirilir. Bu durum uzman tedavisi gerektirir.



Çocuk Korkularını Önemseyin!



Korku, küçük yaşlarda yenilmediği zaman çocukta, zeka geriliği,
aşırı sinir, hiperaktiflik veya içine kapanıklık (otistik), uyumsuzluk
ve hassasiyet gibi tehlikeli rahatsızlıklar başlayabiliyor.




Korkuyu besleyici davranışlardan kaçının

Uzmanlar, aileleri, korkularından dolayı çocuklarını ayıplamaktan
kaçınılması ve korkunun üzerine ‘çivi çiviyi söker' yaklaşımıyla
gidilmemesi konusunda uyarıyor. Çocuklarda korkunun, bebeklik
döneminden başlayıp 4 yaşında doruğa ulaştığını belirtilerek ‘erkek
çocuk korkar mı, koskoca adam olacaksın' gibi sözlerin korkuyu
beslediğine dikkat çekildi.





Bebeklik dönemine dikkat

Uzmanlar, çocuğun bebeklik döneminde her şeyin ürküntü verici
olduğunu dile getirerek, alışılmamış bir nesne, yabancı bir yüz, yanına
getirilen bir bebek, acıkma, susama veya altının ıslanması gibi
nedenlerin çocukta korku duygusunu geliştirdiğini kaydetti.





Korkularla alay etmeyin

Uzmanlar, şu önerilerde bulunuyor; 'Aileler ve eğitimciler, çocuğun
korku tepkileri karşısında sert tepki göstermekten uzak durmaları
gerekir. Genellikle korku duygusu ortaya çıktığında ailelerin ‘erkek
çocuk korkar mı, koskoca adam olacaksın' gibi sözleri, korkuyu
azaltmaz, aksine besler. Korkularından dolayı çocuğu ayıplamaktan,
utandırmaktan kaçınılmalı, korkularla alay edilmemelidir. Korkunun
üzerine gitmekten mutlaka kaçınılmalıdır. Ev içinde korkutucu bir
nitelik, araç veya gereç olup olmadığı iyice araştırılmalı, çocuk eğer
oyundan ve arkadaştan yoksun ise bunlara olanak yaratılmalıdır. Aşırı
kollayıcı tutkuları gevşetmek, çocuğun kendi işini kendisinin görmesine
katkı sağlanmalı. ‘Çivi çiviyi söker' mantığıyla harekete geçip
korkuları bastırmaya, bir korkuyu başka bir korkuyla yenmeye
çalışılmamalıdır. Karanlıktan korkan bir çocuğu, karanlık odaya sokmaya
kalkılmamalı, karanlık odaya birlikte girilmelidir. Köpekten korkan bir
çocuğa, çoban köpeği okşatmak korkuyu artırır, ama işe yavru bir
köpekle başlarsanız, çocuktaki korku duygusunu en başından yenmiş
olursunuz
Admin
Admin
ADMİN
ADMİN

Kadın
Mesaj Sayısı : 657
Yaş : 51
Nerden : izmir
İş/Hobiler : EV HANIMI
Ülke : ÇOCUK KORKULARI U21010
İsim : DİLEK
Eğitim : İlkokul
Ruh Halim : ÇOCUK KORKULARI Huysuz10
Dikkat : <marquee><font color=\"red\"><strong>Dikkat: GuRuRuM5 FoRuM BaĞıMLILIK YaPaBiLiR...!! Smile</strong></font> </marquee>
İfadeniz : ÇOCUK KORKULARI Mir19
Uyarı Çubuğu :
ÇOCUK KORKULARI Left_bar_bleue0 / 1000 / 100ÇOCUK KORKULARI Right_bar_bleue

Takım : ÇOCUK KORKULARI Fenerb10
Kayıt tarihi : 12/12/08

http://gururum5.eniyiforum.net

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz