GURURUM5
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

KİŞİLİK BOZUKLUKLARI

Aşağa gitmek

KİŞİLİK BOZUKLUKLARI Empty KİŞİLİK BOZUKLUKLARI

Mesaj tarafından volkan Paz Ara. 14, 2008 8:23 am

Kişilik Bozuklukları
Normallik - Anormallik nedir ?
Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Bağımlı Kişilik Bozukluğu
Borderline Kişilik Bozukluğu
Çekingen Kişilik Bozukluğu
Histerionik Kişilik Bozukluğu
Narsisistik Kişilik Bozukluğu
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu
Paranoid Kişilik Bozukluğu
Şizoid Kişilik Bozukluğu
Şizodipal Kişilik Bozukluğu
Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu
Sınıflanamayan Kişilik Bozukluğu


Kişilik Bozuklukları
DSM IV'de kişilik bozukluğu şöyle tanımlanmıştır. Kişinin içinde yaşadığı toplumdan önemli ölçüde sapmalar gösteren, sürekli bir davranış biçimidir; yaygındır ve esnekliği yoktur. Ergenlik ya da genç erişkinlik yıllarında başlar, zamanla kalıcı olur. Sıkıntıya ve işlevsellikte bozulmaya yol açar.

DSM IV, onbir tane kişilik bozukluğu tanımlamıştır.

1- Paranoid Kişilik Bozukluğu
Başkalarının davranışlarının kötü niyetli yorumlanması, kuşkucu düşünce biçimi. (Bakınız Paranoid Kişilik Bozukluğu)

2- Şizoid Kişilik Bozukluğu
Toplumsal ilişkilerden kopma, duyguları göstermede bir kısırlık ve sığlık yaşama. (Bakınız Şizoid Kişilik Bozukluğu)

3- Şizodipal Kişilik Bozukluğu
Yakın ilişkilerde birden bir rahatsızlık yaşama, bilişsel ve algısal çarpıklıklar ve sıradışı acayip davranışlar. (Bakınız Şizodipal Kişilik Bozukluğu)

4- Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Başkalarının haklarını görmezlikten gelme ve başkalarının haklarına saldırma. (Bakınız Antisosyal Kişilik Bozukluğu)

5- Borderline (Sınır) Kişilik Bozukluğu
Kişilerarası ilişkilerde, benlik algısında ve duygulanımlarda tutarsızlık, dürtüsel davranma. (Bakınız Borderline Kişilik Bozukluğu)

6- Histerionik Kişilik Bozukluğu
Aşırı duygusallık ve sürekli ilgi çekme arayışı. (Bakınız Histerionik Kişilik Bozukluğu)

7- Narsisistik Kişilik Bozukluğu
Büyüklük duyguları, beğenilme ihtiyacı ve karşısındakinin duygularını anlamak istememek, anlamamak. (Bakınız Narsisistik Kişilik Bozukluğu)

8- Çekingen Kişilik Bozukluğu
Toplumsal kitlenme, yetersizlik duyguları ve olumsuz değerlendirilmeye aşırı duyarlılık gösterme. (Bakınız Çekingen Kişilik Bozukluğu)

9- Bağımlı Kişilik Bozukluğu
Kendine bakım verilmesi ihtiyacının yüksek olması nedeniyle, ilişkilerde sürekli alttan alma, boyun eğme ve askıntı olma davranışıdır. (Bakınız Bağımlı Kişilik Bozukluğu)

10- Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu
Düzenlilik, mükemmeliyetçilik ve aşırı bir şekilde duygularını denetim altında tutmaya çalışma.

11- Başka Türlü Adlandırılamayan Kişilik Bozukluğu

İki durum için kapsanmıştır :

a- Kişinin kişilik yapısı, bir kişilik bozukluğu için genel tanı ölçütlerini karşılamaktadır ve değişik birçok kişilik bozukluğunun özellikleri vardır. Tek bir tanıya girmemektedir.

b- Kişinin kişilik yapısı, bir kişilik bozukluğu için genel tanı ölçütlerini karşılamaktadır, ancak tanıları kapsamayan bir kişilik yapısıda vardır. (Pasif - Agresif Kişilik Bozukluğu gibi)



TANIMA


Kişilik özellikleri, toplumsal ve kişisel ortamlarda sergilenen, kişinin kendini ve çevresini algılaması, ilişki kurma biçimi ve düşünceleri ile ilgili süregiden bir örüntüdür. Kişilik özellikleri esneklikten yoksun, uyumu bozucu olduğunda, üretkenlikte bir bozulmaya ve sıkıntıya neden olduğunda ancak kişilik bozukluklarını oluşturur. Şu alanlardan en az ikisinde kendisini gösterir : Biliş, duygulanım, kişilerarası üretkenlik ya da dürtü kontrolü. Bu kişilik yapısı esneklik göstermez. Toplumsal, ailevi, mesleki ya da diğer önemli alanlarda bozulmaya neden olur. Bu yapı değişmez, uzun süredir vardır ve başlangıcı en azından ergenlik ya da erişkinlik dönemine uzanır.

Kişilik bozuklukları incelenirken bireyin etnik, kültürel ve toplumsal geçmişi dikkate alınmalıdır. Göçten sonra, kültürden etkilenme sonucu oluşan sorunlarla ya da bireyin geldiği kültürden kaynaklanan alışkanlıkları, gelenekler, görenekler, din ve siyasal değerlerin dışavuruluş biçimi ile karıştırılmamalıdır.

Kişilik bozuklukları aileye, çevreye, topluma uyum problemleri ile ortaya çıkar. Çocuklukta görülmeye başlayabilir, zaman içinde değişerek kalabilir. Bazen destek veren eşin kaybı veya bir iş travması gibi durumlardan sonra alevlenebilir. Orta veya ileri yaşta kişilik değişmesi olarak görülebilir.


GİDİŞ


Kişilik bozukluğunun özellikleri ergenlik ya da erken erişkinlik döneminde tanınabilir. Zamanla, yaşla birlikte Antisosyal ve Borderline Kişilik Bozuklukları giderek silinebilir veya yatışabilir. Ama Obsesif-Kompulsif ve Şizodipal Kişilik Bozuklukları için bu durum geçerli değildir.

Kişi aşırı bir stresle karşılaşmış ve kişilik değişikliğine uğramışsa, travma sonrası stres bozukluğu, madde kullanımı ile ortaya çıkmışsa, madde zehirlenmesi (Entoksikasyonu) ya da yoksunluğun incelenmesi. Genel tıbbi bir durum (Örneğin bir beyin tümörü), varsa genel tıbbi bir duruma bağlı kişilik değişikliğinin araştırılması gerekir.
Bir kişilik bozukluğunda normal davranışların içine geçmiş ve ayırt edilemeyen normal dışı davranışlar olabilir. İçe dönüklük karşısında - dışa dönüklük, kapalı yaşantı karşısında - açık yaşantı, uzlaşmazlık - vicdanlılık görülebilir. Ayrıca, duygusal tepkisellik, toplumsal endişe, bilişsel çarpıklık, dürtüsellik, içten olamama, samimiyetsizlik, benmerkezcilik, yenilik arama, ödüle bağımlılık, zarardan kaçınma, baskınlık, yakın ilişkiye girme, sınır koyuculuk, ısrarcılık, olumlu duygulanma karşısında olumsuz duygulanma, haz arama karşısında acı çekmekten kaçınma, kendi başına üretmek yerine başkalarından beslenme boyutları vardır.

Kişilik bozukluları kümeleri, acayip - sıradan, rol yapan - duygusal ve gergin - korku içinde gibi çeşitli yönleriyle bugün üzerinde yoğun araştırmalar yapılan bir bozukluktur. Psikiyatr ve psikoterapistlerin en sık karşılaştıkları bozukluklar kişilik bozukluklarıdır. İlaç + psikoterapi ile 1 yıldan 10 yıla kadar süren ve destek psikoterapisi ile devam eden vakalar literatürde çoğalmıştır.

Normallik - Anormallik nedir ?
Kaynaklarda normal ve anormal kavramı normatif, istatistik ve sosyal ölçülere göre değerlendirilir. Normatif ölçüye göre, yargılamayı yapan kişiye ters düşen, onun görüşlerine aykırı olan, anormaldir. Örneğin eşiyle hergün yatmak istemeyen kadın kocasına göre anormal, kadına göre de, kocası anormaldir. İstatistik ölçüye göre, ortalamadan çok aykırı düşen anormaldir. Örneğin belli bir sınıftaki öğrencilerin zeka ortalaması 100 ise, 90 olanda, 110 olanda anormaldir. Sosyal ölçüye göre, o toplumsal ortam içinde uyumu çok iyi olup, yaşantısından ve halinden hoşnut olanlar normal, bu ortama uyum sağlayamayanlar anormaldir. Genelde, hepimizin zaman zaman bu ölçülerin hepsine birden uyamadığı, bazen birine, bazen ötekine aykırı düştüğü olur. Ayrıca, özellikle toplumsal normlar açısından insan ve insan toplulukları her zaman aynı uyumu sağlayamazlar ve normlar de çok değişik olduğundan bir grup için normal olan toplumsal koşul, diğeri için anormal sayılabilir.

Normal ve anormal arasındaki sınırın çizilmesideki bu zorluklara karşın, yine de belirgin biçimde ayırd edilebilen normal ve anormal kişilik tipleri vardır. Bu tipler iki türlü sınıflama yapılarak ayrılabilir. Birincisi anormalliğin işlevsel mi yoksa yapısal mı olduğu, ikincisi anormalliğin psikonevroz mu yoksa psikoz mu olduğudur ?

Yapısal ya da organik bozukluğunda, bozukluk belli bir organik nedene dayalıdır. Örneğin beyin doku ya da damarlarındaki doğuştan veya edinilmiş bozuklukları, kan hastalıkları, endokrin bozuklukları v.s. sayılabilir. İşlevsel bozukluklarda ise saptanabilen bir organik bozukluk yoktur, ancak kişinin sinir sisteminde edinilmiş bazı davranış değişiklikleri ya da bozuklukları oluşmuştur. Örneğin, çeşitli ruhsal nedenlere, streslere bağlı olarak, sinir sisteminin uyarılabilirliğinin artması ile çabuk sinirlenme, ya da vegetatif sinir sistemi dengesinin bozulması ile çeşitli vegetatif belirtilerin (çarpıntı, terleme, yüz kızarması, mide salgısı artması, nefes darlığı v.s.) genel davranış ve ruhsal durumu bozulmaları gibi.

Psikonevrozlarla psikozlar arasındaki ayırıma gelindiğinde ise, psikonevrozların psikozlardan çok daha fazla sayıda görülmekte olup, kişinin düşünce, yargı, algı v.s. ruhsal işlevlerinde fazla bir bozukluk göstermeyip, daha çok duygu bozukluğunun ön planda olduğu hastalıklardır. Bunlarda dış görünüm ve dış ortam ile ilişkilerdeki davranış genellikle normal gibidir. Asıl huzursuzluk kendi içlerindedir. Psikozlarda ise yargı, algı ve düşünce alanında bozukluklar ön plandadır ve dış ortam ilişkileri bozuk olup normal insan topluluğu içinde hemen göze batıp, o ortamda yaşamaları olanaklı değildir.


Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Antisosyal Kişilik Bozukluğu'nun başlıca özelliği çocuklukta ya da ergenlik yıllarının ilk yıllarında başlayan ve yetişkinlik dönemine doğru süren, başkalarının haklarını saymama ve haklarına saldırma ile giden yaygın bir bozukluktur.

Bu bozukluk psikopatlık, sosyopatlık ya da dissoyal kişilik bozukluğu olarak da adlandırılır. Hilekarlık ve manipülasyon, antisosyal kişilik bozukluğunun başlıca özellikleridir.
Bu tanının konulabilmesi için kişi en az 18 yaşında olmalıdır ve 15 yaşından önce davranış bozukluğunun bazı belirtilerini göstermelidir. Davranış bozukluğu başkalarının temel haklarına saldıran ve yaşa uygun toplumsal göreneklerin ve kuralların bozulduğu, tekrarlayıcı ve sürekli bir bozukluktur.

Davranış bozukluğu:

1. İnsanlara ve hayvanlara saldırganlık

2. Mala zarar verme

3. Sahtekarlık, hırsızlık
4. Kuralları ciddi bir biçimde bozma

gibi dört sınıflama içerir.

Antisosyal Davranış Bozukluğu yetişkinliğe doğru uzanır. Bu kişiler yasalara uygun davranış biçimine ayak uyduramazlar. Bu kişiler sık sık mala zarar verme, başkalarını taciz etme, hırsızlık yapma, yasadışı işlerin peşinde koşma gibi tutuklanmalarına zemin hazırlayan (tutuklansınlar ya da tutuklanmasınlar) eylemlerde bulunurlar. Bu kişiler başkalarının isteklerini, haklarını ya da duygularını görmezlikten gelirler. Sıklıkla düzenbazlık yaparlar ve kişisel bir çıkar sağlamak ya da sırf zevk almak için (para kazanma, cinsel doyum sağlama ya da güç elde etme gibi) yönlendirici davranabilirler. Sık sık yalan söylerler, takma isim kullanırlar, başkalarını dolandırırlar ya da hasta gibi davranırlar. İleriye dönük tasarılar yapmayıp dürtüsel yaşarlar. Kendileri kışkırtan anlık durumlara göre mantıklı düşünmeden kendileri ve başkaları için oluşacak sonuçları düşünmeden karar verirler. Bu da işlerini, oturdukları yeri ve ilişkilerini birden değiştirmelerine yol açar. İrrite ve saldırgan eğilimli olup, sık sık kavga ederler. Fiziksel saldırılara kalkışır, eş ve çocuklarını da döverler. (Bu davranış, normal kişinin kendisini ya da bir başkasını savunmasından farklıdır). Bu kişiler kendilerinin ve başkalarının güvenliği karşısında umursamazlık gösterirler. Kişinin araba kullanması kendi ve diğer insanlar için tehlikeli olabilir. Alkollü araba kullanma, sürat, sık sık kaza yapma görülür. Uyuşturucu madde kullanımı, zararlı sonuçlara neden olacak cinsel davranışları, ailesini ve çocuklarını ihmal eden bir tavrı vardır. Bu insanlar ileri derecede sorumsuz olma özelliği taşırlar. İşleriyle ilgili sorumluluk almadıkları için uzun süre işsiz kalabilirler. Önlem almadan işlerini bırakabilirler. Ailevi hastalıklar bahanesiyle sık sık işlerine gitmezler. Ailelerine maddi ve manevi destek vermezler, borçlarına sadık olmazlar. Sorumsuz eylemlerinin sonuçlarından vicdan azabı duymazlar. Yüzeysel bir biçimde akıla uydurarak “Adaletsiz dünya“ , “Kaybedecekler kaybeder“ , “O nasıl olsa yeniden kazanır“ gibi cümleler kurarlar. Kurbanlarını aptal, çaresiz ya da böyle bir kadere zaten kendileri razı olan insanlar olarak suçlarlar. Eylemlerinin zararlı sonuçlarını hafife alırlar. Zarar veren davranışlarını telafi etmezler ya da düzeltmezler.

Şizofreni ya da Manik Bozuklukla ortaya çıkmışsa, Antisosyal kişilik bozukluğu tanısı konulamaz.


EŞLİK EDEN ÖZELLİKLER VE BOZUKLUKLAR


Bu insanlar diğer insanların acılarına , duygularına, haklarına karşı hissizdirler, eşduyumdan yoksundurlar ve de bu insanlara karşı alaycı ve hakir gören bir tavır takınırlar. Kendilerine şişirilmiş gerçekçi olmayan bir değer biçerek, kibirli davranırlar. Sıradan işlerin kendileri için olmadığını savunarak, şimdiki ve gelecekteki gerçek sorunlara karşı ilgisiz kalırlar. İleri derecede “sabit fikirli“, kendine güvenen ya da kendini beğenmiş kişilerdir. Yumuşak ve rahat hareketler içinde yüzeysel bir çekicilik sergileyebilirler. Oldukça konuşkan ve sözel olarak cana yakın olabilirler.

(Konuyu bilmeyen bir kişiyi etkileyebilecek teknik terimler ya da anlaşılmaz bir dil kullanırlar)

Çoğu kez tek eşli bir ilişkiyi sürdüremezler ve cinsel ilişkilerde sorumsuz ve sömürücü olurlar.
Kendilerini geçindiremeyip yoksulluğa düşerler. Evsiz barksız yaşayabilirler. Yıllarını cezaevlerinde geçirebilirler. Şiddete başvurdukları için erken yaşta ölebilirler (İntihar, kaza ve başkasını öldürme)

Bu insanlar gerginlik ve can sıkıntısına katlanamama, depresif duygudurum bozukluğu, uyuşturucu madde kullanımı bozuklukları, somatizasyon bozukluğu, patalojik kumar oynama ve dürtü kontrol bozuklukları olabilir. Borderline, histerionik ve narsisistik kişilik bozuklukları ile beraber görülebilir.

Çocuklarda 10 yaşından önce davranış bozukluğu ve eşlik eden Dikkat eksikliği artı Hiperaktivite görülmüşse, erişkinlik döneminde Antisosyal Kişilik Bozukluğu geliştirme eğilimi yüksektir.

Çocuk istismarı, çocuğa yeterli bakımın verilmemesi, kararsız ya da tutarsız anne – babalık Antisosyal kişilik yapısının oluşmasına neden olur.
volkan
volkan
MODARATÖR
MODARATÖR

Erkek
Mesaj Sayısı : 434
Yaş : 29
Nerden : almanya/berlin/neukölln
İş/Hobiler : öğrenci
Lakap : volkan_arda
İsim : wulkaan
Eğitim : Lise
Ruh Halim : KİŞİLİK BOZUKLUKLARI Neseli10
Dikkat : <marquee><font color="red"><strong>Dikkat: GuRuRuM5 FoRuM BaĞıMLILIK YaPaBiLiR...!! Smile</strong></font> </marquee>
İfadeniz : KİŞİLİK BOZUKLUKLARI Mir16
Uyarı Çubuğu :
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI Left_bar_bleue0 / 1000 / 100KİŞİLİK BOZUKLUKLARI Right_bar_bleue

Takım : KİŞİLİK BOZUKLUKLARI Fenerb10
Kayıt tarihi : 14/12/08

http://www.sevgilipeygamberimhzmuhammed.tr.gg

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

KİŞİLİK BOZUKLUKLARI Empty DEVAMI

Mesaj tarafından volkan Paz Ara. 14, 2008 8:24 am

EŞLİK EDEN ÖZELLİKLER VE BOZUKLUKLAR


Bu insanlar diğer insanların acılarına , duygularına, haklarına karşı hissizdirler, eşduyumdan yoksundurlar ve de bu insanlara karşı alaycı ve hakir gören bir tavır takınırlar. Kendilerine şişirilmiş gerçekçi olmayan bir değer biçerek, kibirli davranırlar. Sıradan işlerin kendileri için olmadığını savunarak, şimdiki ve gelecekteki gerçek sorunlara karşı ilgisiz kalırlar. İleri derecede “sabit fikirli“, kendine güvenen ya da kendini beğenmiş kişilerdir. Yumuşak ve rahat hareketler içinde yüzeysel bir çekicilik sergileyebilirler. Oldukça konuşkan ve sözel olarak cana yakın olabilirler.

(Konuyu bilmeyen bir kişiyi etkileyebilecek teknik terimler ya da anlaşılmaz bir dil kullanırlar)

Çoğu kez tek eşli bir ilişkiyi sürdüremezler ve cinsel ilişkilerde sorumsuz ve sömürücü olurlar.
Kendilerini geçindiremeyip yoksulluğa düşerler. Evsiz barksız yaşayabilirler. Yıllarını cezaevlerinde geçirebilirler. Şiddete başvurdukları için erken yaşta ölebilirler (İntihar, kaza ve başkasını öldürme)

Bu insanlar gerginlik ve can sıkıntısına katlanamama, depresif duygudurum bozukluğu, uyuşturucu madde kullanımı bozuklukları, somatizasyon bozukluğu, patalojik kumar oynama ve dürtü kontrol bozuklukları olabilir. Borderline, histerionik ve narsisistik kişilik bozuklukları ile beraber görülebilir.

Çocuklarda 10 yaşından önce davranış bozukluğu ve eşlik eden Dikkat eksikliği artı Hiperaktivite görülmüşse, erişkinlik döneminde Antisosyal Kişilik Bozukluğu geliştirme eğilimi yüksektir.

Çocuk istismarı, çocuğa yeterli bakımın verilmemesi, kararsız ya da tutarsız anne – babalık Antisosyal kişilik yapısının oluşmasına neden olur.


GİDİŞ


Erkeklerde % 3, kadınlarda % 1 görülür. Kronik bir gidişi vardır. Yaş ilerledikçe 40’lı yaşlarda yatışır.
Aileden biri Antisosyal Kişilik Bozukluğu taşıyorsa, çocuklardan erkek olanda uyuşturucu ve Antisosyal Kişilik Bozukluğu, kadınlarda ise somatizasyon (Psikolojik bir rahatsızlığın bedende fiziksel bir belirtiye dönüşmesi. Baş, mide ağrıları v.s. gibi ) bozukluğu olmaktadır.

Antisosyal Kişilik Bozukluğu olan anne – babaların hem kendi öz biyolojik çocuklarında, hem de evlat edindikleri çocuklarda Antisosyal Kişilik Bozukluğu + Somatizasyon Bozukluğu + Uyuşturucu medde kullanımı ile ilgili bozukluklar daha çok görülmüştür.

18 yaşın altındaki kişilere bu tanı konmaz. Ayrıca 15 yaşından önce Davranış Bozukluğunun bazı semptomları olmalıdır.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu ile Narsisistik Kişilik Bozukluğu olan kişilerin katı olma, rahat hareket etme, yüzeysel olma, karşısındakini sömürme ve eşduyum, empati yapamama gibi ortak özellikleri vardır. Ama Narsisistik Kişilik Bozukluğu dürtüsellik, saldırganlık, sahtekarlık özelliklerini kapsamaz. Antisosyal Kişilik Bozukluğunda kişi başkalarının kendisine hayranlık duymasını önemsemez ve başkalarını kıskanmaz. Narsisler çocukluk dönemlerinde Davranış Bozukluğu göstermemiştir.

Antisosyal Kişilik Bozukluğu diğer Kişilik Bozukluklarından suça yönelimi ile ayırt edilmelidir. Bazen tanı tam Antisosyal Kişilik Bozukluğuna uymuyorsa Erişkin Antisosyal Davranışı terimi kullanılır.

(DSM IV'den yararlanılmıştır)

Bağımlı Kişilik Bozukluğu
Bağımlı Kişilik Bozukluğu'nun başlıca özelliği uysal, yapışkan (askıntı) davranışa ve ayrılma korkusuna yol açacak şekilde aşırı bir düzeyde kendisine bakım verilmesi ihtiyacının olmasıdır. Ergenlik ve ergenlik sonrası (genç yetişkinlik) döneminde başlar ve değişik koşullarda ortaya çıkar. Bağımlı ve uysal davranışlar kendisine baktırmak (bakım vermek) üzerine tasarlanır. Bireyin başkalarının yardımı olmadan kendi başına başaramayacağı düşüncesi ise ilgili benlik algısından kaynaklanır.

Bu kişiler başkalarından bol miktarda öğüt ve destek almazlarsa günlük kararlarını almakta bile güçlük çekebilirler. Girişimde bulunmak ve sorumluluk almak için başkalarının (çoğu zaman tek bir kişi) ön ayak olmasını isterler. Nerede yaşayacaklar, ne gibi işleri olacak, hangi komşuyla yakın görüşecekler gibi konularda karar verirken anne, baba ya da eşe bağımlıdırlar. Böyle bozukluğu olan ergenler, ne giymeleri gerektiği, kimlerle arkadaşlık etmeleri, hangi okula gitmeleri, hangi hobileri seçmeleri konularında anne ve babaları karar versin isterler. Sorumluluğu başkalarının almasını istemeleri yaşlarına ve durumlarına uygun değildir (küçük çocukların gereksinimleri, yaşlı ve özürlü kişilerin yardım istemesinden bu durum farklıdır).

Bu kişiler sevgileri kaybetme, destekleri yitirme, ya da kabul görmeyecekleri korkusu ile bağımlı oldukları kişiler başta olmak üzere , diğerleriyle aynı görüşte olmadıklarını söylemekte çoğu zaman güçlük çekerler. Tek başına başaramama inancı öylesine yerleşmiştir ki, yanlış olduğuna inansalar bile, rehberlik eden kişinin önerilerini uygularlar. Kendilerinden uzaklaşacak kaygısı ile gereksinim duydukları şeyleri söyleyemeyip, kızgınlıklarını gösteremezler. Misillemeden korkarlar.

Tasarıları başlatamazlar. Kendilerine güvenmedikleri için, işi başlatmak üzere başkalarını beklerler; çünkü bir kural olarak başkaları kendilerinden daha iyi yapar; onlar yardımsız yapamazlar. Kendilerini beceriksiz sunarlar. Eğer yeterli destek görürlerse işlerini iyi yaparlar. Daha yeterli biri olmak ya da daha yeterli biri olarak görünmekten korkarlar. Çünkü bu durumun terkedilmelerine yol açacağına inanırlar. Sorunlarının çözümü için başkalarına güvendikleri için bağımsız yaşama becerileri geliştiremezler ve bir kısır döngü ile bağımlılıkları artar.

Bu kişiler bakım ve destek almak için, akla yatkın olmasa da başkalarının hoş olmayan isteklerine boyun eğecek kadar aşırıya gidebilirler. Önemli bir bağı sürdürme ihtiyaçları çoğu zaman dengesiz ya da çarpık ilişkilerin doğmasıyla sonuçlanabilir. Olağandışı özverilerde bulunup, sözel ya da cinsel olarak kötüye kullanıma katlanabilirler. Kendilerine bakamayacakları inancı öylesine yerleşmiştir ki, tek başlarına kaldıklarında kendilerini rahatsız ve çaresiz hissederler. Sırf tek başına kalmamak için önemli buldukları kişinin peşine takılıp giderler. Yakın bir ilişkileri sonlandığında (sevgiliden ayrılma, bakan kişinin ölümü gibi) DERHAL bakım ve destek kaynağı olarak başka bir ilişki arayışı içine girerler. Yakın bir ilişkileri olmadığında "olamayacakları" inancıyla başka birine gelişigüzel bağlanabilirler.

Aşırı ve gerçek dışı bir korkuyla, sağlam bir delilleri olmadığı halde terkedilecekleri endişesi yaşarlar. Kendi kendilerine bakamayacakları korkusu ile gerçekçi olmayan bir biçimde kafa yorarlar. Genelde kötümserdirler, kendilerinden kuşkulanırlar. Yeteneklerini, sahip oldukları değerleri küçümserler ve sürekli kendilerini " aptal " olarak tanımlanıyor olabilirler. Eleştirileri ve kabul görmemeyi değersiz olduklarının bir kanıtı olarak alıp, kendilerine olan güvenlerini yitirirler. Başkasının kendisini aşırı bir düzeyde koruyup, kollamasını ve üzerlerinde egemenlik kurmasını isterler. Girişimci olunması gereken bir meslekte başarısız olabilirler. Sorumluluk alma ve karar verme durumlarında endişe ve gerginlik başlar.

Toplumsal ilişkileri kişinin bağımlı olduğu birkaç kişi ile sınırlıdır. Duygu durum bozuklukları başta olmak üzere, diğer kişilik bozuklukları : borderline, çekingen ve histerionik kişilik bozuklukları ile birlikte görülür.Çocukluk ve ergenlikte uzun süren (kronik) fiziksel hastalık ya da ayrılma anksiyete bozukluğu geçirmiş kişi de bu bozukluğun gelişmesine zemin hazırlayabilir.

Bağımlı davranışların yaşa ve sosyokültürel grupların etkenleri dikkate alınarak incelenmesi gerekir. Kültürel değerlere göre fazla ise ya da gerçek dışı kaygılar yansıtıyorsa bu tanı konmalıdır. Çocuklara ve ergenlere bu tanı konulurken çok dikkatli olunmalıdır. Çocuk ve ergenin rehberliğe ihtiyacı olması farklı bir durumdur.

Bağımlı kişilik bozukluğu ruh sağlığı kliniklerinde en sık karşılaşıldığı bildirilen bozukluklardan biridir. Kadınlarda ve erkeklerde eşit görülür. Ortak özelliklere sahip olduğu için diğer kişilik bozuklukları ile karıştırılabilir.
Bağımlı kişilik bozukluğu daha çok boyun eğer, tepkisel ve yapışkan davranışlar gösterir. Borderline kişilik bozukluğunda da terkedilme korkusu vardır ama bu kişi duygusal olarak boşlukta kalma, öfke duyguları ve isteklerde bulunma ile tepki gösterirken. Bağımlı kişilik bozukluğu olan kişi terkedilmeye suskunlukla ve boyun eğerek tepki gösterir. Böyle bir durumda derhal onun yerini tutacak başka bir ilişkinin arayışına girer. Histerioniklerse güvence verilmesine ve kabul görmeye karşı güçlü ihtiyaçları vardır. Bunlar da çocuksu ve yapışkan görülürler. Ancak silik ve yumuşak başlı davranışlarla davranan bağımlı kişilik bozukluğundan farklı olarak histerionikler aşırı derecede süslü olmaları ile belirlidir ve ilgi çekmek için özel bir takım çabalar harcarlar. Çekingen kişilik bozukluğunda öylesine güçlü aşağılanma ve reddedilme korkusu vardır ki, kabul görüleceklerinden emin olana dek kendilerini geri çekerler. Bunun tersine bağımlı kişilik bozukluğu olan kişiler, ilişkilerden kaçmak ya da kendilerini geri çekmekten çok, önemli buldukları diğer kişilerle bağlantı kurma ve bu bağlantıyı sürdürme çabası gösterirler.
(DSM IV'den yararlanılmıştır)

Borderline Kişilik Bozukluğu
Kişilerarası ilişkilerde, benlik algısında ve duygulanımda tutarsızlık, belirgin dürtüselliğin olduğu, genç erişkinlik döneminde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan bir davranış biçimidir.

Bu kişiler gerçek ya da hayali bir terkedilmekten kaçınmak için çılgınca çabalar gösterirler. Yakında ya reddedileceği ya da bir ayrılığın olacağı algısı ya da dış yapının değişmesi, benlik algısında, duygulanımda, bilişte ve davranışta derin değişikliklere yol açabilir. Bu kişiler çevresel koşullara karşı çok duyarlıdırlar. Belirli bir zaman dilimiyle sınırlı gerçek ayrılıklar olduğunda ya da tasarlanan şeylerde kaçınılmaz değişiklikler olduğunda bile yoğun terkedilme korkuları ve uygunsuz öfke yaşarlar (Örneğin onlar için önemli birinin birkaç dakika geç kalması, randevusunu iptal etmesi karşısında panikleme ya da hiddetlenme). Bu "terkedilme" nin "kötü" olduklarını gösterdiğine inanabilirler.
Terkedilme korkuları, tek başına kalmaya dayanamamaları ve yanlarında başkalarının olmasına gereksinimleri ile ilişkilidir. Terkedilmek, kaçınmak için çılgınca çabalar göstermeleri, bir yerlerine zarar vermeleri ya da intihar tehdidi ve davranışında bulunmaları gibi dürtüsel eylemlerini kapsayabilir.

Borderline kişilik bozukluğu olan kişilerin tutarsız ve gergin ilişkileri vardır. Daha birinci ya da ikinci görüşmede kendisine bakanları ya da sevgilileri olabilecek kişileri gözlerinde yüceltebilirler. Birlikte çok zaman geçirmeyi isteyebilirler ve ilişkilerinin daha başında en özel yönlerini paylaşabilirler. Bununla birlikte, başkasının yeterince ilgilenmediğini, yeterli özveride bulunmadığını ve yeterince "ORADA OLMADIĞINI" hissederek kişileri yüceltmeden birden değersizleştirmeye geçebilirler. Bu kişiler başkalarıyla eşduyum yapabilirler ve başkalarını besleyebilirler. Ancak bunları gerektiğinde kendi beslenmelerinin karşılanması için diğer kişilerin "ORADA OLMALARI" karşılığında ve bunun beklentisi içinde yaparlar. Bu kişiler başkalarına bakışlarında, birden, belirgin değişiklik göstermeye yatkındırlar. O kişileri bir iyiliksever destekçi ya da insafsızca cezalandırıcı olarak görebilirler. Bu tür gidip gelmeler, çoğu zaman, besleyici nitelikleri yüceleştirilmiş ya da reddetmesi, ya da terketmesi beklenen, bakım veren bir kişi ile ilgili bir düş kırıklığı yansıtır.

Sürekli ve belirgin bir biçimde tutarsız bir benlik algısı ya da benlik duyumu ile belirli bir kimlik karmaşası olabilir. Amaçların, değerlerin, mesleki beklentilerin sürekli olarak değişmesi ile belirli, birden ortaya çıkan belirgin benlik algısı değişiklikleri vardır. Meslek, cinsel kimlik, değerler ve arkadaş türleri ile ilgili görüşlerinde ve tasarılarında birden ortaya çıkan değişiklikler olur. Bu kişiler yardım arama gereği duyan bir insan rolünden, geçmişteki yanlış tedavilerin öcünü almaya çalışan adil bir insan rolüne hızla geçiş yapabilirler. Genellikle kötü ve günahkar olmaya dayalı bir benlik algıları olmasına karşın, bazen bu duyguların hiç olmadığı anlar da yaşayabilirler. Bu tür yaşantıları genellikle anlamlı, besleyen , destekleyen bir ilişkilerinin olmadığını hissettikleri durumlarda ortaya çıkar. Bu kişilerin yapılandırılmamış işlerdeki ya da okuldaki başarıları düşük olabilir. Kendilerine zarar verici; kumar oynama, sorumsuz bir biçimde para harcama, Tıkınırcasına Yemek Yeme, güvenli olmayan rastgele cinsel ilişkilere girme, pervasız araba kullanma ve uyuşturucu madde kullanabilirler. İntiharla ilgili girişimler, göz korkutma eylemleri gösterirler. Bu kişilerin %8 - 10'unda kendini öldürme, yakma, yıkma vardır. İntiharla ilgili göz korkutma çoğu zaman bu kişilerin yardım almak için hazır oldukları anlamındadır. Ayrılma - reddedilme, ya da sorumlulukların artması dürtüsel olarak kendine zarar verme davranışlarına zemin hazırlar. İntihar, yaşamda karşılaşılan bir güçlükle başa çıkamayıp, çözülme esnasında esnasında görülebilir. Ya da kötü biri olmuş olmasının kefaleti olarak değerlendirilebilir.

Borderline kişilik bozukluğu olan kişilerin duygularını ifadede tepkisellik vardır. Öfke, panik, umutsuzluk dönemleri, irrite bir hal, nadiren kendini iyi hissetme ya da doyum bulma dönemleri ile bir rahatlama sağlanır. Kişiler arası ilişkilerde stres etkenlerine aşırı tepki verebilirler. Kendilerinin sürekli olarak boşlukta hissetme güçlüğü yaşayabilirler. Hemen sıkılırlar, bu nedenle sürekli olarak yapacak bir şeyler ararlar. Kendilerine bakan kişileri ya da sevgililerini ihmalkar, kısıtlayıcı, aldırmaz, başından atan kişiler olarak gördüklerinde uygunsuz ve yoğun bir öfke dışa vururlar. Öfkelerini kontrol etme güçlüğü yaşayarak, eşyalara ya da birbirlerine zarar verebilirler. Aşırı iğneleyici konuşurlar, sürekli acı çekiyorlarmış gibi bir tutumları vardır. Öfkelerini kontrolsüz bir biçimde dışa vurmayı çoğu zaman utanma ve suçluluk duyguları izler ve kötü biri oldukları duygusunu pekiştirir. Aşırı stres altında kişilik çözülmesi, şüpheci düşünceler ortaya çıkabilir. Tüm bu semptomlar, hayali bir terkedilme tehlikesine karşı bir tepkidir. Dakikalar ya da saatler, bazen de günler boyu sürebilir. Sevdikleri kişinin geri dönüşüyle sakinleşirler.
volkan
volkan
MODARATÖR
MODARATÖR

Erkek
Mesaj Sayısı : 434
Yaş : 29
Nerden : almanya/berlin/neukölln
İş/Hobiler : öğrenci
Lakap : volkan_arda
İsim : wulkaan
Eğitim : Lise
Ruh Halim : KİŞİLİK BOZUKLUKLARI Neseli10
Dikkat : <marquee><font color="red"><strong>Dikkat: GuRuRuM5 FoRuM BaĞıMLILIK YaPaBiLiR...!! Smile</strong></font> </marquee>
İfadeniz : KİŞİLİK BOZUKLUKLARI Mir16
Uyarı Çubuğu :
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI Left_bar_bleue0 / 1000 / 100KİŞİLİK BOZUKLUKLARI Right_bar_bleue

Takım : KİŞİLİK BOZUKLUKLARI Fenerb10
Kayıt tarihi : 14/12/08

http://www.sevgilipeygamberimhzmuhammed.tr.gg

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz